Bugün 700 buluşla en çok patent sahibi kişi olarak dünya tarihine geçen Nikola Tesla, kullandığımız yüzlerce modern elektronik cihazın geç fark edilen mucidi. Elektrik akım sisteminde geliştirdiği devrimsel buluşlarla çağının çok ötesinde düşünen, üreten ve geliştiren bir bilim devrimcisi. Edison’un kendisine rakip görüp pek çok icadına göz koyduğu sessiz ve derin dahi.
Hiç şüphesiz, Nikola Tesla tarihin en verimli ve en şaşırtıcı dehası. Ve en sessizi! 700 buluşla en çok patent sahibi kişi olarak dünya tarihine geçen Tesla, ne Thomas Edison kadar anlı şanlı, ne Einstein kadar ünlü oldu. Neden, diyeceksiniz. İşte orası kocaman bir muamma.
Tesla, 10 Temmuz 1856 gecesi Hırvatistan’da dünyaya geldi. Anne ve babası Sibirya asıllı Nikola’nın kendisi 5 yaşındayken öldürülen bir ağabeyi ve üç kız kardeşi vardı. Eğitime ve yaratıcı zekaya önem veren bir aileydi bu. Babası bir papaz olan Tesla’nın annesi okuyup yazamamasına karşın, halk arasında pratik ev gereçleri mucidi olarak bilinirdi.
Küçük yaşlardan beri Tesla için okumak, öğrenmek ve denemek büyük bir aşktı. Diğer dahiler gibi, fikir tohumlarını keşfedip bunları geliştirmeye takıntı derecesinde tutkundu. Ayrıca, onu bu dahilerden ayıran sıra dışı bir özelliği vardı Tesla’nın. Objeleri, çıplak gözle görülemeyecek zerreciklerine kadar detaylı bir şekilde görebiliyordu. Bu yeteneği ilerleyen zamanlarda birçok icadını dizayn etmesinde kendisine yardımcı olacaktı. Vefat eden ağabeyinin de bu ilginç görsel yeteneğe sahip olduğu biliniyor.
Tesla’nın okulda üstün başarı göstermesi ailesi ve arkadaşları için sürpriz olmadı. 18 yaşından sonra Avusturya Politeknik Okulu elektronik mühendisliği bölümüne kaydoldu. Elektriğin her evresi onu büyülüyordu. Çalışmalara büyük bir ilgi ve hevesle sarıldı. Ancak ne yazık ki kumar gibi bir düşman ona musallat olmuştu. Kumar borçları birikince okuldan ayrılmak zorunda kaldı. Babasının ölümünden sonra telefon santralinde çalışmaya başladı. Burada telefon operasyonuyla ilgili birçok süreci öğrenme şansı yakaladı. Bu dönemde bazı elektrikli makinalara dair yaratıcı fikirler geliştirdi. Ancak parası olmadığı ve deney yapacak gerekli donanımı bulunmadığı için Edison’un Fransa ve Almanya’daki elektrik şirketinde çalışmaya başladı. Burada bazı sıra dışı ve öncü fikirlerini meslektaşlarıyla paylaşsa da kendisine dudak büküldü. Fabrika müdürü Charles Batchelor’un tavsiye mektubunu alıp ünlü mucit Edison’la birlikte çalışmanın heyecan ve umuduyla Amerika’ya gitti. New York’a vardığında cebinde sadece 4 sent vardı.
Edison’un En Büyük Rakibi
Fabrikaya ulaştığı gün Edison doğru akımlı elektrik hattıyla ilgili bir sorunla cebelleşiyordu. Daha da güzeli, sahaya gönderilecek yetenekli bir mühendisi de yoktu. İşte şans Tesla’ya kocaman bir gülücük göndermişti. Edison, Avrupa’dan gelen bu adama kim olduğunu sorduğunda Tesla hemen tavsiye mektubunu gösterdi. Charles Batchelor şöyle diyordu mektupta: “İki muhteşem adam tanıyorum. Biri sizsiniz. Diğer de işte bu genç adam!” Edison Tesla’yı problemli dinamoyu tamire gönderdi. Kısa sürede işlem tamamdı.
Her ikisi de büyük birer dahi olan bu iki adamın tek ortak özellikleri buydu. Karakterleri, bakış açıları taban tabana zıttı. Nikola Tesla, doğru akım yerine kendisinin bulduğu alternatif akım sistemini açıklayınca Edison “Sen teori üzerinde vaktini harcıyorsun” diyerek bu fikri kestirip attı. Onun yerine Tesla’ya başka bir santraldeki sorunu çözme görevi verdi. Kendisine laboratuar açmasını sağlayacak kadar para ödeyeceğini öğrenince Tesla görevi birkaç ay içinde tamamladı. Ancak vaat edilen ücreti istediğinde Edison kendisine, tam bir Amerikalı gibi düşünmeye başladığında Amerikan şakalarından da anlayabileceğini söyleyerek ücret ödemedi. Bunun üzerine Tesla istifa etti. Bu kısa süren birlikte çalışma dönemini, bir ömür boyu sürecek bir rekabet izleyecekti.
Radyonun Mucidi Olduğunu İspat Etmesi 29 Yılını Aldı
1893’te radyonun mucidi olarak patent almıştı Tesla. Ancak patent ofisi, ödülü 1904’te Guglielmo Marconi’ye verdi. Çünkü Thomas Edison ve Andrew Carnegie Tesla’ya değil Marconi’ye yatırım yapmışlardı. Rakiplerinin kişisel hırslarının kurbanı olan Tesla, 29 sene boyunca patentini geri almak için çabaladı. Nihayet ABD Üst Mahkemesi Markoni’ye ait 16 patentin 15’inin aslında Tesla’ya ait olduğuna karar verdi. Sene 1944’tü. Ve Tesla’nın ölümü üzerinden 1 yıl geçmişti.
Her Teknolojide Nikola’nın İzleri
Ölüm ışınları, ultra düşük dalgalar, çok yüksek frekanslar, atmosferdeki elektrik enerjisinin değerlendirilmesi, dinamolar, transformatörler, endüksiyon bobinleri, kondensatörler, ark ve akkor lambaları, atmosfere elektrik dalgaları yayarak bunun dünyanın her yerinden kullanılmasının sağlanması, radyo frekanslarıyla uzaktan kumanda edilebilen bugün kullanılan füzeler, yüzlerce mil etkili bir elektrik kalkanının oluşturularak girmeye cesaret eden düşmanın anında yok edilebilmesi gibi bize bugün bile hayali gelebilecek birçok projenin ardında Nikola Tesla’nın teknolojisinin geniş izlerine rastlanmaktadır.
Zihin Seyahatleri
Tesla çocukluk yıllarında, delice diye adlandırabileceğimiz zihin gezileri yaptığını ileri sürmüştür. Gerçek dünyadakinden farklı olarak görmediği arkadaşlıklar kurar, yani yerler, şehirler ve ülkeler görürmüş. Bu gezilere her akşam çıkar, hatta bazen gün boyunca da sürdürdüğü olmuştur: “Düşüncelerimin ciddi olarak icatlara dönüştüğü 17 yaşına kadar sürekli sürdürdüm bu gezileri.” O günlerde, aklında tasarladığı şeyleri gerçek yaşama çok kolay aktarabildiğini ve bu yolun sadece deneylerle yapılan çalışmalara göre çok daha hızlı ve etkili olduğunu “Modellere, çizimlere ve deneylere ihtiyacım yoktu” sözleriyle aktarır.
Zihnini Kaplayan İmgeler ve Çakan Flaşlar
Çocukluğunda geçirdiği tuhaf bir hastalıktan çok etkilenmiştir ve kendi ifadesine göre geç uyanışının nedeni bu olmuştur: “Çocukluğumda, ilginç bir felaket yüzünden acı çekiyordum; sıklıkla kuvvetli flaşlarla bezeli imgeler, gerçek nesnelerin yerini alıyor, düşüncelerimi ve hareketlerimi engelliyordu. Bu resimler daha önce gördüğüm ama hiç hayalini kurmadığım nesneler ve sahnelerdi. Bana bir söz söylendiğinde, nesnenin işaret ettiği resim aniden hayalimde canlanırdı ve bazen gördüğümün gerçek olup olmadığının ayırdına varamazdım. Bu bende büyük bir kaygıya ve rahatsızlığa sebep olurdu.” Bu görünümler hastalıklı bir kimsenin gördüğü halüsinasyonlarla karıştırılmamalıydı. Bunlar (görünen imgeler) kendi formüle ettiği teoriye göre, önemli bir uyarının (heyecanın) sebep olduğu, beynin refleksiv bir davranışla retina üzerine gönderdiği imgelerdi. “Eğer bu teori doğruysa, herhangi birinin aklında tasarladığı bir nesnenin görüntüsü bir ekrana yansıtılabilinir ve böylelikle görünür hale getirilebilir” demişti. İnsan ilişkilerinde bir devrim yaratacağını düşündüğü bu teori üzerine o zamanlarda epey bir çaba sarf etmiştir. Kendi aklında tasarladığı bir görüntüyü, başka odada oturan bir kimsenin de zihninde yaratabilmek için uğraşmıştır.
Tesla Bobini
Tesla bobini, radyo frekanslarında yüz binlerce volta varılmasını sağlayan yüksek-frekans transformatörüydü. Elektrik akımı bu aletin tepesinde sıçramalara neden oluyor ve mavi kıvılcımlar çıkartıyordu. Bu elektrik deşarjlarının bir alıcı tarafından kablosuz olarak alınabilmesi elektrik enerjinin kablosuz transferini sağlamış olacaktı. 1891 yılında Tesla’nın laboratuarında yaptığı küçük makineler sadece 10-15 cm’lik sıçramalar (deşarjlar) meydana getirebiliyordu. 1900 yılında yaptığı daha büyük olanlarda ise 100’lerce metrelik sıçramalar elde etmeyi başarmıştı. Söylendiğine göre, yüksek frekanslardaki elektrik akımları vücuda zarar vermeden derinin üzerinde dolaşabildiği için Tesla bu kıvılcımları parmaklarından alıp vücudunda dolaştırabilirmiş.
Tesla’nın Hayatından ve Buluşlarından İlginç Kesitler
· Tesla günde 2-3 saat uyuyordu. Meslektaşı Newton biraz daha şanslıydı. 3-4 saatlik uykusu vardı.
· Edison’un bir fikrini geliştirmesi için kendisine 50,000 dolar teklif edilmişti. Fakat işi tamamladığında Edison bunun bir Amerikan şakası olduğunu söyleyerek ücreti ödemedi.
· Edison’un DC-doğrusal akımı 1 kilometre ötedeki bir lambayı bile yakamazken, Tesla’nın AC-alternatif akımı sayesinde çok yüksek voltajlar da transfer mümkün olabilmektedir. Bugün bütün dünyanın kullandığı sistem Tesla’nın 19. yy’ın sonlarında geliştirdiği “AC-alternatif akım”dır.
· 1886 yılında yatırımcıları kendi kurduğu elektrik şirketine yönlendirerek geliştirdiği ayaklı lambalarla iyi para kazandı. Ancak yatırımcılar, Tesla’nın kazandığı kâra el koyup onu kapı dışarı ettiler. Bu zor dönemde Tesla geçinmek için bedensel efor gerektiren işlerde çalışmak zorunda kalmıştı.
· Tesla, x ışınını, bunun mucidi olarak bilinen Wilhelm Röntgen’den 3 yıl önce bulmuştu.
· Küçük bir çocukken amcasının kendisine anlattığı Niagara Şelalesi’ni zihninde canlandırır ve şelalenin akıttığı sularla dönecek büyük bir tekerleğin hayalini kurar. Amcasına bir gün Amerika’ya gideceğini ve bu planını gerçekleştireceğini söyler. Bir gün gerçekten gidecek ve gerçekleştirecektir!
· 1893’te ünlü kimyager George Washington Carver’in çizimlerinin sergilendiği bir sergide resimler Tesla’nın alternatif akım sisteminin kullanıldığı ampullerle aydınlatılmıştı. Hem de Edison’un şiddetle karşı çıkmasına rağmen…
· 1898’de Amerikan ordusu Tesla’nın uzaktan kumandalı botuna ilgi göstermedi. Oysa bu kablosuz aygıt, Leonardo da Vinci’nin tasarladığı robot teknolojisinin hayata geçirilmesine yönelik ilk adımdı. Tabi anlayana…
· Tesla, elektriğin atmosferin üst kısımlarına depolanıp kullanılabileceğine inanıyordu ve yıllar boyu kablosuz elektrik iletimi üzerine çalıştı.
· Banker ve sanayici P. Morgan, Tesla’nın devasa radyo vericisi için 150,000 dolar yatırım yapmıştı. Ancak Tesla’nın elektriği kablosuz olarak iletme üzerine çalıştığını öğrenince yatırımdan vazgeçti.
· Halka elektriği ucuza sunmak için Tesla, ürününü mucit ve sanayici George Westinghouse’a 12 milyon dolarlık telif hakkından vazgeçerek 216,000 dolara sattı. Eğer hakkı olan ücreti alsaydı, John dünyanın ilk milyoneri olacaktı.
· Tesla aynı zamanda iyi bir hikaye yazarıydı; Mark Twain ile yakın arkadaştılar.
· Ünlü yönetmen Orson Wells, 1980 yılında Nikola Tesla’nın Sırrı isimli filmde Tesla’yı canlandırdı.
· Hayatının ilerleyen yıllarında Tesla, kimsenin tahmin edemeyeceği bir yerden sınırsız bir güç kaynağı keşfettiğini öne sürdü ama bunun ne olduğunu hiçbir zaman söylemedi.
· 1915 yılında kendisine Edison’la birlikte fizik dalında önerilen Nobel ödülünü kabul etmedi. Maddi olarak çok büyük zorluk içinde olduğu halde şöyle demiştir: “Böylesi bir ödül bir insan için çok büyük imkanlar sağlayacaktır. Bin yıl boyunca daha birçok Nobel ödülü kazananlar olacaktır. Ve benim, teknik literatürde kendi adımı taşıyan 4 düzine kağıdı dolduracak patentim var. Bunlardan sadece bir tanesi için bile, bundan sonra verilecek binlerce Nobel ödülünün tümünü verebilirdim.
· Einstein, 1931’de Time dergisinin kapağında yer alan Tesla’dan “Yüksek frekanslı akım alanında seçkin bir öncü” olarak söz edecekti.
· 1928’de son patentini aldı. Bu, modern helikopterin öncülü olan ve ilk olarak Leonardo da Vinci’nin geliştirdiği bir araçtı.
· Yaşamı boyunca 840 patent başvurusu yaptığı ve 700’ünün kabul edildiği söyleniyor. Resmi kayıtlarda ise 112 ABD’den, 34 de uluslar arası patente sahip olduğu biliniyor. Gerçek rakam ne olursa olsun, bugün biz onu radyonun, televizyonun, elektrik iletiminin ve endüksiyon motorunun babası olarak anıyoruz.
· 7 Ocak 1943 tarihinde New Yorker Oteli’nde parasız ve yalnız bir adam olarak hayat veda etti. ABD Hükümeti tüm araştırma materyallerine ve yazılarına el koydu. Bunların birçoğu bir daha gün yüzüne çıkmadı.
Kaynak:
· Elektriğin Dahisi Nikola Tesla, Bilim ve Ütopya, Mart 2000.
· http://home.earthlink.net/~drestinblack/didyouknow.htm
· www.wikipedia.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder