Rabia Kadir'in Liderlik Sırları







'Güç hepimizin içinde vardır. Ben sadece halkıma yardım etmek istiyorum. Yapabildiğim kadarıyla bazı şeyleri değiştirmeye çalışıyorum." (Rabia Kadir)
1947 yılında Doğu Türkistan’da doğan Rabia Kadir, maddi açıdan çok sıkıntılı bir dönem geçirdi. Çamaşırcıda çalışmakla başlayan iş hayatına başka yerlerde çalışarak devam etti. 27 yaşında ilk eşinden boşandıktan sonra 6 çocuğuna bakabilmek için tekstil işine girerek büyük bir başarı elde etti. Uygur Türklerine iş imkanı oluşturmak adına mağazalar açmıştır. Müslüman kadınlara katkıda bulunmak için 'Bin Ana Projesi'ni uyguladı.
Uygur kadınlarının kendi işlerini kurmaları için her zaman çalıştı. 1978 yılında, Sıdık Hacı Rozi ile evlendi ve 3 çocukları oldu. Bununla birlikte iki çocuğu da evlatlık aldılar.
Şincan Ticaret odasının başkanlığına seçilmiş, 1992 yılında Milli Halk Kongresi’nin üyesi olmuştur. Çin Halk Cumhuriyet tarafından “Azınlıklar Arasından Çıkmış En Başarılı Kadın” sıfatıyla anıldı. 1995’te BM’nin Pekin’de gerçekleştirdiği 4. Dünya Kadınlar Konferansında görev aldı. Forbes Dergisi tarafından 1994'te ülkenin en zengin 10 kişisi arasında gösterildi.

Eşi Sıddık Ruzi, 1996'da ABD'ye sığınarak Doğu Türkistan mücadelesi için çalışmaya başladı. Siyasete atılmak istedi ama büyük engellemelerle karşılaştı. Ağustos 1999'da gözaltına alındı. Ülkenin bazı sırlarını dış güçlere sızdırdığı gerekçesiyle sekiz yıl hapis cezasına çarptırıldı. 2005 yılının mart ayında, uluslararası baskı sonucu 6 yıl hapisten sonra serbest bırakılmıştır. Hapisten sonra Washington’a gitti. Çin tarafından “devlet düşmanı” ilan edildi.
Çevresinde ''Özgürlük Savaşçısı'' ve “Yardım Meleği” olarak anılan Rabia Hanım hangi suçlarla itham edildi?
Önce, Doğu Türkistan’daki mücahitlerle işbirliği yaptığı iddia edildi.
Zaten Kadir'in kendisi de Uygur kökenliydi. Ama asıl suçlama sonrasında geldi: Rabiye Kadir, geçen Mart ayında sözde ''ülke sırlarını yasal olmayan yollardan dış ülkelere aktarmak'' suçuyla sekiz sene hapis’e mahkum edildi.

Doğu Türkistan da bir Amerikalı delegeyle buluşup, ona bölgedeki politik suçluların durumu hakkında bilgi vermek üzereyken tutuklanan Kadir için, bu bir ilk değildi. Daha önce de Çin'de hapse mahkum edildi ve hayatını halkına özgürlük sağlamak amacıyla çile çekerek geçirdi. Bu tutuklama olayı ile eğer dünya kamuoyu ilgilenmemiş olsaydı, Doğu Türkistan’daki cezası yargısız bir şekilde idam idi.
2004 yılında, Norveç tarafından ‘Rafto Barış Ödülü’ne layık görüldü. 2006 yılında Nobel Barış ödülüne aday gösterildi. Aynı sene Dünya Uygur Konferansı başkanı oldu. Halen ABD’de yaşamını sürdürmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder