Jose Mourinho'nun Liderlik Sırları

Dünyanın en karizmatik, en popüler ve en başarılı futbol adamı Jose Mourinho'nun başarı sırrı ne, kimler sayesinde bu günlere geldi, neden erkenden futbolculuğu bıraktı, liderlik yeteneklerini ve hakkındaki birçok soruyu yazımda masaya yatıracağız…

Jose Mourinho 26 Ocak 1963'te Portekiz'in Setubal kentinde doğdu. Futbolcu bir ailenden gelen Jose, babası ve dedesi gibi futbolcu olmak istiyordu. Setubal'da çeşitli futbol okullarına gitti. 17 yaşında Rio Ave takımına transfer oldu. 24 yaşına kadar Belenense, Sesimbra ve Comercio gibi düşük seviyedeki takımlarda top koşturdu. Bu takımlarda Jose'nin beklediği noktaya gelmesi zordu. Böyle bir kariyerinden tatmin olamayacağını fark edip aktif futbolculuğu bırakma kararı aldı.

Kariyerli bir futbolcu olamayacağını anlayınca antrenör olmak için çalışmalara başladı. Annesinin tüm karşı çıkışlarına rağmen Lizbon Teknik Üniversitesi'nin spor bilimleri akademisine kaydoldu.5 yıllık eğitim sonrası beden eğitimi diploması aldı.Koçluk dersleri aldığı sırada İngilizcesini de geliştirdi.

1990'da bir zamanlar kendisinin de oynadığı Setubal'un genç takımından gelen antrenörlük teklifini kabul etti ve antrenörlük macerası da başlamış oldu. Ardından Estrela Amadora'da yardımcı antrenörlük yaptı.

Jose Mourinho'nun hayatını değiştiren ve belki de onu bugünlere getiren serüveni başlatan teklif 1992'de geldi. Sporting Lizbon'un başına geçen Boby Robson onu hem tercüman hem de yardımcı antrenör olarak yanına aldı. Kısa sürede yetenekleri ve kişiliği ile Robson'nın saygı, sevgisini kazandı. Robson ile Sporting Lizbon, Porto ve Barcelona'da çalıştı. Ardından Barcelona'da Van Gaal'ın yardımcılığı hemen sonra da Benfica'da Jupp Henyckess'in yardımcısı oldu.

Bu kadar deneyimden sonra kendisinin de iyi bir antrenör olacağına inandı ve Ocak 2001'de Leiria'nın hocalığını üstlendi. Burada hemen kendini ispatlayan Jose, Porto'dan gelen teklifi kabul etti. Devre arasında Portekizli çalıştırıcı ile ivme yakalayan Porto o yıl ligi 3. tamamladı. Birbirini izleyen yıllarda Porto ile 2 lig, 2 Portekiz Kupası, UEFA Kupası ve Şampiyonlar Ligi zaferi kazandı.

2003 yılında Rus asıllı Yahudi iş adamı Roman Abramovich, İngiliz Premier Ligi'nin köklü ekiplerinden Chelsea'yi satın almasıyla kabuk değiştiren kulüp, 2004 yılında kazandığı başarıların ardından Jose Mourinho'yu transfer etti. 50 yıl sonra Chelsea, Jose ile Premier Lig şampiyonluğuna kavuştu. Chelsea'den sonra İnter'de de birçok kupa kazanarak dünya devi Real Madrid'in yolunu tuttu. Real Madrid'te Barcelona'nın 4 yıllık hegomonyasını sona erdirdi.

Kısaca Jose Mourinho'nun yaşamına, futbol hayatına değinmiş olduk. Görüldüğü gibi kendi yeteneklerinden şüphe eden bir gencin futbolculuğu bırakarak, hırsla azimle savaşarak geldiği nokta; Leiria'dan Real Madrid'e uzanan bir başarı öyküsü. Gerçekten inanılmaz. Portekizli çalıştırıcı kimi antrenörlerin hayal bile edemediği başarılara sahip. Henüz 50 yaşında olan Mourinho 2 kez Şampiyonlar Ligi, 1 kez Uefa Kupası,  7 kez çeşitli liglerde Lig şampiyonluluğu, 10 kez farklı liglerdeki kupalar ve sayısız kişisel ödül kazandı. Onu farklı kılan söylemleri, asiliği, karizması, megalomanlığı mıydı yoksa her gittiği takımda oyunu okuyabilen akıl almaz futbol bilgisi, yeteneği ve takımdaki liderliği miydi hala tartışılan konulardan birisi.

*** Yazımı, sivri dilli ve sert çıkışlı biri olan Jose Mourinho'nun meşhur ve ilginç sözlerini hatırlayarak bitirmek istedim.

Chelsea’nin başına gelişine dair: “Elimden gelenin en iyisini yapmaya, durumu olumlu şekilde geliştirmeye ve imajıma ve futbol felsefeme uygun takımı yaratmaya niyetliyim. En iyi oyuncular ve kibirimi mazur görün ama en iyi menajer bizde...”

“Eğer işimin kolay olmasını isteseydim, Porto’da kalırdım. Güzel mavi koltuk, UEFA Şampiyonlar Ligikupası, Tanrı ve Tanrı’dan sonra ben...”

Oyuna alınmadığı için Mourinho’ya patlayan Ricardo Carvalho: “Ricardo Carvalho, bazı şeyleri anlamakta güçlük çekiyor gibi. Bir IQ testi yaptırmasında, ya da ne bileyim, bir akıl hastanesine başvurmasında fayda olabilir.”

Arsene Wenger’e dair: “Onun röntgenci olduğunu düşünüyorum. Böyle tipler vardır; evde otururken teleskopla başka evlerin içinde başkalarının neler yaptıklarını izlerler... O da Chelsea hakkında konuşuyor, konuşuyor, konuşuyor...”

İnanca dair: “Normal şartlar altında Porto şampiyon olacaktır; anormal şartlar altında, Porto yine şampiyon olacaktır.”

Manchester United’a dair: “Stres mi? Kuş gribi bende daha çok stres yaratıyor. Ciddiyim, kuş gribinden bile Manchester’dan fazla korkuyorum.”

Liderliğe dair: “Şu anda lider durumda olmamız kulübün maddi gücünden kaynaklanmıyor. Bütün kupaları alma iddiamız, benim üstün çabalarımdan ve emeğimden kaynaklanıyor.”

Arsen Wenger için "hala çocuk bakıcılığı yapmaktan takımını şampiyon yapamıyor"

C.Ranieri için "ingiltere'de kaldı sadece günaydın ve iyi günler demeyi öğrendi başka kelime öğrenemedi"

Frank Rijkaard’a dair: “Benim futbol hayatımda koca bir sıfır var. Ancak onun futbol hayatı mükkemmeldi, başarılarla doluydu. Benim teknik direktörlük kariyerimde kupalar varken, bu kez Rijkaard’ın elinde koca bir sıfır var.

Bologna teknik direktörü Mihajloviç, Mourinho için "Mourinho ile futbol konuşmam. futbol oynamamış birinin bazı şeyleri anlamasını beklememek lazım" dedi. mourinho çok kısa bir süre sonra Mihajloviç'e kendi stilinde cevap verdi; "jokey olmak için önce at mı olmak gerekir?"

Tottenham ile Stamford Bridge'te berabere kalınan maç sonrası: Tottenham buraya bir otobüsle geldi ve o otobüsü kalenin önüne çektiler.


Liderlik Sırları Blog


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder